Körebe

  • Kadim bir ebelemece oyunudur. Alamet-i farikası ise ebenin gözlerinin bağlı olması.
  • İç ya da dış mekanda, genişçe fakat sınırları belirli bir alanda oynanır. Körebe Mütehassısları Cemiyeti oyunun mümkün olduğunca kalabalık bir oyuncu grubuyla, en az 5-6 kişi oynanmasını tavsiye etmektedir.
  • Körebenin en az 2000 yıllık bir geçmişi var. Bilinen kökeni Antik Yunan’a uzanan oyun dünyanın dört bir köşesinde benzer kurallarla oynanagelmiş. Afganistan’dan Bangladeş’e, Papua Yeni Gine’den tüm Avrupa’ya...
  • Avrupa kıtasındaki yerel yorumlarda körlük ekseriyetle baki kalmakla birlikte ebenin nevi ülkeden ülkeye değişiyor. Antik Yunan’daki adı ‘bakır sivrisinek’ olan oyun, İtalya’da ‘kör sinek’, Almanya’da ‘kör inek’, İspanya’da ‘kör tavuk’ olmuş. Kıta dışına çıkıldığında ise bambaşka isimler karşımıza çıkabiliyor. Örneğin Nijeryalı İgbolar oyuna ‘kola onye tara gi okpo?’ diyorlarmış. Meali, ‘kafana vuran kişiyi bulabilir misin? 
  • Gelelim nasıl oynandığına. Bir kişi ebe seçilir. Ebenin gözleri bir gözbağıyla (mendil, eşarp, vb) etrafını görmeyeceği şekilde sıkıca bağlanır. Ebe artık körebedir. Körelen ebe ekseni etrafında diğer oyuncuların da yardımıyla hızlıca üç-beş tur döndürülerek yerini yönünü bilemez hale getirilir. Ve oyun başlar.
  • Körebe diğer oyuncuları yakalamaya çalışırken, diğer oyuncular yakalanmama mücadelesi verirler. Oyuncular oyun alanı içerisinde dolaşır, kaçışır ve körebeye yönelik alaycı sesler çıkarırlar. Hatta dibine kadar yaklaşıp türlü mini tahriklerde bulunurlar. Körebe ise sinirlerine hakim olarak bu oyuncuları el yordamıyla yakalamaya çalışır. Körebe tarafından yakalanan oyuncu yeni ebe olur.
  • Oyunun bir versiyonunda, körebenin ebelikten kurtulabilmesi için oyunculardan birini yakalaması yetmez. Kim olduğunu da doğru tahmin etmesi gerekir.

 

Kaynak: Wikipedia, Brittanica