Kutu Kutu Pense

  • Garip bir grup oyunudur. Oyunun tarihçesine ve batıdaki kökenlerine bakınca garabetin başlıca sebebinin Türkçeye adaptasyonundaki özensizlik olduğu görülebilir. Yine de Anadolu topraklarında da acayip bir kafası vardır bu oyunun.
  • En az üç kişiyle oynanabilen oyun, oyuncuların el ele tutşup bir çember oluşturmasıyla başlar. Oyuncular hep bir ağızdan "Kutu kutu pense, elmamı yerse*, arkadaşım [oyuncu ismi], arkasına dönse" tekerlemesini söyleyerek ritme uygun bir yöne doğru dönerler.
  • Adı söylenen oyuncu arkasını döner, bu şekilde halen çemberin bir parçası olarak kalır. Tek tek tüm oyuncular arkası dönük hale gelene kadar tekerleme-dönme silsilesi devam eder.
  • Arzuya göre, herkes arkasını döndükten sonra, tekerleme bu kez "... öönüne dönse" şekliyle tekrar edilerek tüm oyuncular tekrar öönüne dönene kadar devam etmek mümkündür.
  • Biraz zorlanırsa, oyunun, oyuncuların birbirinin adlarını öğrenmesi, grup içi etkileşimi geliştirerek oyuncuları kaynaştırması gibi bir amaca hizmet ettiği düşünülebilir.
  • Oyunun Türkçedeki garabetinin köklerine dönersek, anglofon karşılığı "Ring a ring o' roses" olan oyuna dair ilk yazılı kaynak 1881 tarihli olup, 18. yy sonundan beri Avrupa'da oynandığı bilinmektedir. Tekerlemenin sözlerinin 1655'te Londra'da görülen Büyük Salgın'la ilişkili olduğu rivayet edilmektedir.
  • Türkçeye "kutu kutu pense" adının nerden geldiği oldum olası merak uyandırmıştır. Bu tabirin Fransızca "dinle, dinle, düşün" manasındaki "écoutez écoutez pensez"den fonetik tercüme olması merakımızı yatıştırsa da başka afallamalara yol açar. Zaten bu oyunu her oynayışımızda biz de dinleyip dinleyip düşünmüş, fakat sonunda bir tutam kafa karışıklığıyla kalakalmışızdır.

 

 * Daha fazla karmaşa için bkz. yerse/yense ikilemi