Malum, hafıza-i beşer nisyan ile malul. Yani unutmak insan hafızasını bozar. Fakat kısmen bozuk bir hafıza saadetimiz için o kadar da fena olmayabilir. Hatta Nietzsche’ye sorarsanız “unutmadan yaşanmaz,”
dahası, “mutluluk, unutabilmektir”. Hmm... Peki hatırlamaya çalışırken unutmak eğlenceye dönüşebilir mi? Hafıza oyunu oynuyorsanız, evet.
En az 2, tercihan 5-10 kişiyle oynanır.
Oyuncular bir çember oluştururlar. İlk oyuncu bir kelime söyler. Bir sonraki oyuncu ilk kelimeyi tekrar eder ve farklı bir kelime daha söyler. Sırası gelen her oyuncu, kendisinde önce
söylenmiş tüm kelimeleri doğru sırayla tekrar edebilirse, sonuna yeni bir kelime daha ekler.
Söylenmiş kelimeleri doğru sırayla hatırlayamayan oyuncu yanar, oyundan çıkar. Çıkan oyuncudan sonraki oyuncu kelimeleri en baştan sayarak devam eder.
Kelime zincirleri uzadıkça, oyunda kalan oyuncu sayısı azalır. Hafızaların teker teker iflası sonrası, sona kalan oyuncu şampiyonluğunu ilan eder. Ancak bir şartla: o ana kadar söylenmiş tüm
kelimeleri baştan sona sırasını şaşırmadan sayabilirse.
Standart oyunda kelimeler cins isim olmalıdır. Damak zevkine göre sıfatlar, sayılar, özel adlar, fiiller, v.s. ile de oynanabilir.