İşin Yok Edilmesi Üzerine (B.Black)

 

Aşağıda okuyacağınız metin Bob Black'in 1985'te kaleme aldığı İşin Yok Edilmesi Üzerine adlı makalesinden seçilmiş parçalardır. Tam metnin Ayrıntı Yayınları'nca yayımlanan Türkçesini sayfanın sonunda, orijinalini İngilizce sayfamızda bulabilirsiniz. 

Les frères, rue du Docteur Lecène, Paris - Robert Doisneau (1934)

Kimse asla çalışmamalı!

 

İş, dünyadaki hemen hemen bütün sefaletin kaynağıdır. Aklınıza gelebilecek tüm kötülükler çalışmaktan veya işe göre düzenlenmiş bir dünyada yaşamaktan ileri gelir. Çektiğimiz acılara son vermek için çalışmaktan vazgeçmeliyiz.

 

Bu, bir şeyler yapmayı bırakmamız gerektiği anlamına gelmez. Daha ziyade, oyun üzerine kurulu; bir başka ifadeyle oyuncul bir şenlik, ortak bir sofra, hatta belki sanat temelli yeni bir yaşam biçimi yaratmak anlamına gelir. Çocuk oyunlarından –ki çok değerlidirler– daha fazlasıdır oyun. Oyundan kastım, genelleşmiş bir neşe ve özgür etkileşime açık bir coşkunluk içindeki kolektif bir maceradır. Oyun pasif değildir.

 

Ciddi miyim yoksa dalga mı geçiyorum diye kendinize soruyor olabilirsiniz. Hem dalga geçiyorum hem de ciddiyim. Oyuncu olmak, gülünç olmak değildir. Oyun uçarı olmak zorunda değildir, fakat uçarılık da önemsizlik anlamına gelmez: çoğu zaman uçarılığı ciddiye almak gerekir. Yaşam bir oyun olsun isterim: büyük oynanan bir oyun. Şakacıktan değil, gerçekten oynamak istiyorum.

 

Çalışmanın alternatifi sadece aylaklık değildir. Oyuncul olmak, uyuşuk olmak demek değildir.

 

Amacım kelime tanımlarıyla oynamak değil. İşi ortadan kaldırmak istiyorum derken tam olarak söylediğim şeyi kastediyorum; ama ne kastettiğimi açıklamak için kullandığım terimleri herkesin anlayabileceği biçimde tanımlamak isterim. Benim için işin asgari tanımı şu: mecburi emek, yani zorunlu üretim.

 

“İş” böyle bir şey. Oyun ise tam tersi.  Oyun her zaman iradidir, isteyerek yapılır. Normalde oyun olabilecek olan şey, zorunluluk altında işe dönüşür. Bu apaçık ortada. Bernie de Koven, oyunu “sonuçların yürürlükten kalkması” olarak tanımlamıştı. Şayet oyunun bir sonuç doğurmadığı anlamında ise bu tanım kabul edilemez. Mesele oyunun sonuçlardan azade olması değildir. Bu, oyunu anlamsızlaştırmak olurdu. Mesele, eğer varsa, sonuçların karşılıksız [gratuitous] olmasıdır. Oynamak ve vermek yakından alakalıdır; ortak bir dürtünün, oyun içgüdüsünün davranış ve karşılıklı faaliyet bakımından iki veçhesini oluştururlar. İkisi de aristokratik bir edayla sonuçları kale almazlar. Oyuncu oynamaktan bir şey elde eder; oynama sebebi budur. Fakat asıl ödül bizzat oynama faaliyetinin tecrübesidir.

Buraya kadar söylediklerime az çok herkes katılacaktır. (...) Buna rağmen tüm patronlar ve müritlerinde, hatta bizzat pek çok işçide hakim olan düşünce, çalışmanın kaçınılmaz ve elzem olduğu.

 

Katılmıyorum. İşi ortadan kaldırmak, faydalı amaçlara hizmet ettiği durumlarda da onu başka türden özgür faaliyetlerle ikame etmek halihazırda mümkün. İşi yok etmek için çift taraflı bir yakaşım gerekiyor, nicel ve nitel. İşin nicel tarafında, görülmekte olan iş miktarını büyük ölçüde azaltmalıyız. Günümüzde işlerin çoğu yararsız, hatta zararlıdır ve tek yapmamız gereken bu yükten kurtulmaktır. Diğer taraftan –ki bence mevzunun can alıcı ve devrimci çıkış noktası burası– çalışmanın geriye kalan faydalı kısmını alıp onu, işe yarar ürünler ortaya çıkarmak dışında diğer eğlencelerden farkı olmayan oyunvari ve zanaatkârane uğraşlara dönüştürmeliyiz. İktidarın ve mülkiyetin diktiği tüm o yapay duvarlar işte o zaman yıkılabilir. Çalışmak [creation] dinlenmeye [recreation] dönüşebilir.

Benim canı gönülden istediğim şey, işin oyuna dönüştüğünü görmek. (...) Artık meslek filan olmayacak, yalnızca yapılması gereken şeyler ve bunları yapacak insanlar.

 

Hayat bir oyuna, hatta birden çok oyuna dönüşecek, ama –bugün olduğu gibi – bir tarafın kazandığı diğer tarafın kaybettiği bir oyuna değil. (...) Eğer kartlarımızı doğru oynarsak hepimiz hayatta ortaya sürdüğümüzden daha fazlasını kazanabiliriz. Ama şakacıktan değil, gerçekten oynamak kaydıyla.

 

Kimse asla çalışmamalı. Dünyanın bütün işçileri... dinlenin!

 

 

Çeviri: Eray Sarıot (Ludozofi)

 

(Metnin Fransızca çevirisinden yapılan -ve bu nedenle yer yer aksayan-aşağıdaki İhya Kahraman çevirisinden yararlanılmıştır)

 

Download
Isin Yok Edilmesi Uzerine - Bob Black (1
Adobe Acrobat Document 33.2 MB